9 Ağustos 2018 Perşembe

Suriye Pasajı


Günümüzde tarihî dokusuyla dikkat çeken ve önemini hâlâ koruyan bir pasaj, Suriye Pasajı. İstanbul’da sokak modasına ve alternatif kültüre ait ürünlerin bulunduğu pasaj, son zamanlarda da iyi yemek, kafe ve konsept dükkân denince akla gelmeye başladı. Yeni eklenen mekânlarla Suriye Pasajı, her geçen gün yeniden tasarlanıyor adeta. Oysa pasajın geçmişi bu kadar hareketli değildi.

İstanbul’da 19. Yüzyılla birlikte çoğalan pasajlarda genellikle kumaşçılar, terziler, çiçekçiler, şapkacılar, kitapevleri, güzellik malzemesi satan dükkânlar hizmet veriyordu. Günümüzün bu ilgi çekici binaları, iki sokağı birbirine bağlamanın yanı sıra alışveriş merkezi olma görevini de üstleniyordu. Fakat günümüzdeki alışveriş merkezlerinde olduğu gibi birçok şeyin satıldığı yerler değildi. O dönemde her pasajın kendine özgü bir kimliği vardı. İğneden ipliğe birçok ihtiyacın karşılandığı pasajlar, aynı zamanda şemsiye, oyuncak, ayakkabı tamiri için gidilen yerlerdi. Ayrıca sinemalar, tiyatrolar ve diğer etkinliklerin sergilendiği mekânlar da olmuş hep. İşte Suriye Pasajı da yıllar boyunca tarihî sinema ve matbaaların mesken tuttuğu pasajlardan biriydi.

Birinci derecede tarihî eser

1908 yılında Vasiliyos Dimitiros tarafından inşa edilen Suriye Pasajı, bu gün de İstiklâl Caddesi’nin en dikkat çekici yapılarından biri. Ürdün Kralı Hüseyin’in yakın akrabalarından Hasan Halbuni Paşa’nın torunu Edip Bey’in anılarında “Odacıbaşının elinde küçük bir çanla ‘boş oda, boş oda!’ diye duyurmasıyla” pasajın ilk kiracılarının 15 Musevî olduğu bilgisi yer alıyor. Yine aynı notlarda 1925’ten 1960 yılına kadar hiçbir kiracıya zam yapılmadığına da değiniliyor. Suriye, Mısır ve Türkiye uyruklu birçok hissedarın ortak mülkiyetinde olan Suriye Pasajı, 1995 yılında Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 1. derecede tarihî eser olarak tescil edildi. İstanbul’da alt katı çarşı, üst katları konut olarak tasarlanan kentin ilk lüks konutları, bu yapıda yer alıyor. Çift asansör sistemi, ilk kez Suriye Pasajı’nda kullanıldı. Eski adı Timoni Sokak olan Gönül Sokak ile Derviş Sokağı’nı birbirine bağlayan yapı, birbirinden bağımsız üç apartman şeklinde tasarlandı. Zamanla binalar, birbirine farklı noktalardan köprülerle bağlandı ve bu günkü görünümünü aldı.

İkinci el kıyafetler


Pasajın orijinal mimarîsinde 36 dükkân, 42 daire ve 2 büyük mağaza bulunuyor. Poster ve çerçeve satan dükkânların yanı sıra şapka ve ikinci el kıyafet satan dükkânlar da var. Küçük bir-iki kürkçü dükkânı ile berber dışında pasajın en çok ilgi gören sakini, By Retro. Pasajın giriş katında sağdaki merdivenlerden inerek ulaşabileceğiniz By Retro, onlarca yerli diziye kostüm veriyor. Her dönem ve türe ait kostüm, ayakkabı ve aksesuarı By Retro’da bulmak mümkün.

Yeni kafe ve restoranlar

Değişen pasajda derici, kürkçü dükkânları, yerini kafe ve tasarım mağazalarına bırakıyor. Lüks restoranlardan tasarım dükkânlarına, konsept kafelere dek mağaza ve dükkânlar, pasajın değişen yüzünü ortaya koyuyor.

(“İSG Terminal” dergisi, Ekim 2016, Sayı 67)


Suriye Pasajı; İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasında, Beyoğlu İstiklâl Caddesi’nin Tünel kesiminde, Rus konsolosluğunun karşısında, 1908 tarihinde inşa edilmiştir.

1911 yılında burada Santral Sineması açıldı. O dönem ismi “Cine Central” idi. Beyoğlu’nun lüks parfüm kokan, tertemiz sinemalarına göre daha ucuz bir sinema idi. Oldukça eski filmler gösterirdi. Adı 1925’de “Şafak”, 1928’de “Cumhuriyet” olan sinema, “Zafer Sineması” adıyla kapandı.1875’den 1964’e kadar Fransızca yayınlanan İstanbul gazetesinin matbaası bu pasajdaydı. “Apoyev Matini” adlı Rumca gazete, halâ burada yayımlanıyor. 07.00-21.00 arası açık olan Suriye Pasajı’nın tepesindeki çatı lokantası çok meşhurdur.

(tas-istanbul.com)

Hiç yorum yok: