Günümüzde tarihî dokusuyla dikkat çeken ve önemini hâlâ
koruyan bir pasaj, Suriye Pasajı. İstanbul’da sokak modasına ve alternatif
kültüre ait ürünlerin bulunduğu pasaj, son zamanlarda da iyi yemek, kafe ve
konsept dükkân denince akla gelmeye başladı. Yeni eklenen mekânlarla Suriye
Pasajı, her geçen gün yeniden tasarlanıyor adeta. Oysa pasajın geçmişi bu kadar
hareketli değildi.
İstanbul’da 19. Yüzyılla birlikte çoğalan pasajlarda
genellikle kumaşçılar, terziler, çiçekçiler, şapkacılar, kitapevleri, güzellik
malzemesi satan dükkânlar hizmet veriyordu. Günümüzün bu ilgi çekici binaları,
iki sokağı birbirine bağlamanın yanı sıra alışveriş merkezi olma görevini de
üstleniyordu. Fakat günümüzdeki alışveriş merkezlerinde olduğu gibi birçok şeyin
satıldığı yerler değildi. O dönemde her pasajın kendine özgü bir kimliği vardı.
İğneden ipliğe birçok ihtiyacın karşılandığı pasajlar, aynı zamanda şemsiye,
oyuncak, ayakkabı tamiri için gidilen yerlerdi. Ayrıca sinemalar, tiyatrolar ve
diğer etkinliklerin sergilendiği mekânlar da olmuş hep. İşte Suriye Pasajı da
yıllar boyunca tarihî sinema ve matbaaların mesken tuttuğu pasajlardan biriydi.
Birinci derecede
tarihî eser
1908 yılında Vasiliyos Dimitiros tarafından inşa edilen
Suriye Pasajı, bu gün de İstiklâl Caddesi’nin en dikkat çekici yapılarından
biri. Ürdün Kralı Hüseyin’in yakın akrabalarından Hasan Halbuni Paşa’nın torunu
Edip Bey’in anılarında “Odacıbaşının elinde küçük bir çanla ‘boş oda, boş oda!’
diye duyurmasıyla” pasajın ilk kiracılarının 15 Musevî olduğu bilgisi yer
alıyor. Yine aynı notlarda 1925’ten 1960 yılına kadar hiçbir kiracıya zam
yapılmadığına da değiniliyor. Suriye, Mısır ve Türkiye uyruklu birçok
hissedarın ortak mülkiyetinde olan Suriye Pasajı, 1995 yılında Anıtlar Yüksek
Kurulu tarafından 1. derecede tarihî eser olarak tescil edildi. İstanbul’da alt
katı çarşı, üst katları konut olarak tasarlanan kentin ilk lüks konutları, bu
yapıda yer alıyor. Çift asansör sistemi, ilk kez Suriye Pasajı’nda kullanıldı.
Eski adı Timoni Sokak olan Gönül Sokak ile Derviş Sokağı’nı birbirine bağlayan
yapı, birbirinden bağımsız üç apartman şeklinde tasarlandı. Zamanla binalar,
birbirine farklı noktalardan köprülerle bağlandı ve bu günkü görünümünü aldı.
İkinci el kıyafetler
Pasajın orijinal mimarîsinde 36 dükkân, 42 daire ve 2 büyük
mağaza bulunuyor. Poster ve çerçeve satan dükkânların yanı sıra şapka ve ikinci
el kıyafet satan dükkânlar da var. Küçük bir-iki kürkçü dükkânı ile berber
dışında pasajın en çok ilgi gören sakini, By Retro. Pasajın giriş katında
sağdaki merdivenlerden inerek ulaşabileceğiniz By Retro, onlarca yerli diziye
kostüm veriyor. Her dönem ve türe ait kostüm, ayakkabı ve aksesuarı By Retro’da
bulmak mümkün.
Yeni kafe ve
restoranlar
Değişen pasajda derici, kürkçü dükkânları, yerini kafe ve
tasarım mağazalarına bırakıyor. Lüks restoranlardan tasarım dükkânlarına, konsept
kafelere dek mağaza ve dükkânlar, pasajın değişen yüzünü ortaya koyuyor.
(“İSG Terminal” dergisi, Ekim 2016, Sayı 67)
Suriye Pasajı; İstanbul Boğazı’nın Rumeli yakasında, Beyoğlu
İstiklâl Caddesi’nin Tünel kesiminde, Rus konsolosluğunun karşısında, 1908
tarihinde inşa edilmiştir.
1911 yılında burada Santral Sineması açıldı. O dönem ismi “Cine
Central” idi. Beyoğlu’nun lüks parfüm kokan, tertemiz sinemalarına göre daha
ucuz bir sinema idi. Oldukça eski filmler gösterirdi. Adı 1925’de “Şafak”,
1928’de “Cumhuriyet” olan sinema, “Zafer Sineması” adıyla kapandı.1875’den
1964’e kadar Fransızca yayınlanan İstanbul gazetesinin matbaası bu pasajdaydı. “Apoyev
Matini” adlı Rumca gazete, halâ burada yayımlanıyor. 07.00-21.00 arası açık
olan Suriye Pasajı’nın tepesindeki çatı lokantası çok meşhurdur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder