Bilgiye / belgeye değer veren; kitapların, dergilerin, yitik evrakın, mektupların, fotoğrafların, afişlerin peşine düşen; önemli buldukları her bilgi kırıntısının izini süren kitap sevdalıları için eskiler “mecanin-i kütüb”; ‘kitap mecnunları / kitap delileri’ derlermiş. İşte, İstanbul’un Osmanlı döneminden bugüne kadar yaşayabilmiş en eski kitapçı çarşısı olan Sahaflar Çarşısı, 15 yy.dan günümüze kadar, bu kitap âşıklarının vazgeçilmez mekânlarından birisi olagelmiştir.
1970’li yılların sonlarında çarşının işportacılar, kırtasiyeciler tarafından işgal edilmesinden rahatsız olan sahaflardan bazıları bu işi bırakmış, bazıları bu çarşıyı terk etmek zorunda hissetmiş kendisini.
Eskiden medrese öğrencilerinin ihtiyaçlarını karşılamak için medrese çevresinde sıralanan sahaf dükkânları, yapımı tamamlanınca Kapalıçarşı’ya, İstanbul depreminden sonra da bugünkü yerine taşınmıştır. Sahaflar Çarşısı, 1950 yılında çıkan yangından sonra tamamen yanmış ve içinde bulunan binlerce yazma eser kül olmuştur. İstanbul Belediyesi, yanmaktan kurtulan yerleri kamulaştırıp, ahşap dükkânları da betonarmeye çevirerek, çarşıyı bugünkü durumuna getirmiştir.
Artık festivalleri de var, fuarları da
Günümüzde sahaflığın geleneklerinden kopmasından, artık gerçek anlamda sahaf kalmamasından ve çeşitli ekonomik sıkıntılardan yakınan sahafları umutlandıran birtakım gelişmeler de oldu.
Beyoğlu Belediyesi ve Beyoğlu Sahafları’nın işbirliği ile ilk kez “Galata Sahaf Festivali” adıyla Galata’da, daha sonra Taksim Gezi Parkı’nda düzenlenen ve geleneksel hâle getirilen Sahaf Festivali, sahafları da kitap mecnunlarını da sevindirdi. Bunun yanı sıra, TÜYAP ve Boğaziçi Kitap Fuarı’nda artık sahaflara da yer ayrılıyor ve standları büyük ölçüde ilgi görüyor.
(Sürur Öztürk)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder