26 Aralık 2010 Pazar

Tamburî Cemil Bey’in evi nasıl yok oldu?

Uğur Derman ve Niyazi Sayın, 1970 yılında, Tamburî Cemil Bey’in evinin yerine bir apartman inşa edilmek üzere yıkılacağını haber aldıklarında, koşup bu trajik sona şahitlik etmiş, hatta Cemil Bey’in kendi eliyle çizdiği resimlerin bulunduğu oda kapılarından birini, bir kapı tokmağını ve bir pencere kafesini hatıra olarak almışlardır.

Kâtip Muslihiddin Sokağı, Tamburî Cemil Bey’in yıllarca yaşadığı sokaktır. Bu sokak, Halide Edip Adıvar’ın meşhur romanına ismini veren, fakat artık kayıtlarda ismi geçmeyen Sineklibakkal mahallesindedir.

Kâtip Muslihiddin Sokağı’nın hemen girişinde, soldaki mescit ve bitişiğindeki çeşme, sokağa ismini veren Kâtip Muslihiddin tarafından yaptırılmıştır. Mesut Cemil, babası Tamburî Cemil Bey’in hayatını anlattığı “Tamburî Cemil’in Hayat” isimli kitabına, yıllar sonra Ruşen Ferit Kam’la birlikte gittiği bu sokağı, bu mescidi ve bu çeşmeyi tasvir ederek başlar.

Uğur Derman ve Niyazi Sayın, 1970 yılında, Tamburî Cemil Bey’in evinin yerine bir apartman inşa edilmek üzere yıkılacağını haber aldıklarında, koşup bu trajik sona şahitlik etmiş, hatta Cemil Bey’in kendi eliyle çizdiği resimlerin bulunduğu oda kapılarından birini, bir kapı tokmağını ve bir pencere kafesini hatıra olarak almışlardır.

Bir zamanlar sokağın tam köşesinde, muhtemelen mescidin karşısında, büyük bir devlet adamı ve kudretli bir bestekâr olan Çorluluzâde Mahmud Celâleddin Paşa’nın muhteşem konağı yükselirmiş. Sanatına hayran olduğu Cemil Bey’in bu sokağa yerleşmesini o sağlamış; çünkü kendisine daha yakın olmasını istiyormuş. Cemil Bey’in evinin karşısındaki evde de uzun yıllar Ferit Kam oturmuş. Onun oğlu meşhur kemençeci Ruşen Ferit Kam’la Mesut Cemil, mahalle arkadaşlarıdır. (Kaynak: Beşir Ayvazoğlu)

Hiç yorum yok: